ANNE OLUYORUM
Gebelik kadınlarda anatomik ,fizyolojik, biokimyasal ve psikolojik değişiklere neden olur. Anne adayı kendisinin yaşayacağı gebelikteki bu normal fizyolojik değişiklikleri iyi bilmezse ve tam olarak anlamazsa ,bunları birer hastalık belirtisi olarak değerlendirebilir.
Gebelikteki olağan fizyolojik değişiklikler, bir yandan doğum ve gebelikle oluşabilecek olası risklerden anneyi korurken, bir yandan da bebeğin normal beslenmesi ve gelişmesi için gerekli ortamı sağlamaya yöneliktir.
GEBELİĞİN İLK ÜÇ AYINDA (BİRİNCİ TRİMESTER) KARŞILAŞILABİLECEK DURUMLAR, ve DİKKAT EDİLECEK BELİRTİLER:
* Bulantı,kusma
* Yorgunluk,halsizlik
* Sık idrara çıkma
* Memelerdeki değişimler
* Kilo alma
* Gebelikte düzenli doktor ziyaretleri
* Beklenen doğum tarihinin hesaplanması
* Gebelikte gerekli demir ve folik asit alımı
* İlk 3 ayda doktora başvurulması gereken durumlar
BULANTI, KUSMA
Gebeliğin erken döneminde, gebe kadınların hemen hemen yarısında kusma ile birlikte veya bazen tek başına bulantı görülür. Bu belirti genellikle başlangıçta ikinci haftadan itibaren başlar, ve 16. haftaya kadar azalarak daha sonra ortadan kalkar. Bazen gebeliğin sonuna kadar hafif şekilde devam eder. Çok nadir olarak gebeliğin ilk trimesterinden (ilk 3 aydan) sonra ortaya çıkar. Bu bulantı ve kusmanın nedeni tam olarak bilinmemektedir. Gebelikte artan östrojen ,progesteron ve HCG gibi hormonların rolü olabilir. Bulantı daha çok sabah uyanıldığında ve kalkıldığında çok şiddetlidir ve gün ilerledikçe azalır.
Tedavide en önemli nokta, bu durumun geçici olduğunu bilmek ve buna bağlı beslenme bozukluğunun bebeğe zarar vermeyeceğini bilmektir.
Bu dönemde besinler üç büyük öğün yerine ufak miktarlarda günde 6-7 kerede, soğuk, daha çok kuru besinler şeklinde alınmalıdır. Yemekler fazla yağlı, sıcak olmamalı, su veya diğer sıvı içecekler yemek sırasında içilmemelidir. Yemek kokuları ve diğer keskin kokular da bulantıya neden olabilir. Bulantı ve kusmaların şiddetli olduğu gebelerde genel durum bozulabilir.
Bu durumda doktor gerekli gördüğü takdirde hastanede tedavi gerekebilir.
YORGUNLUK, HALSİZLİK
Yorgunluk, dermansızlık, halsizlik, uykuya meyil , gebeliğin erken döneminde sık rastlanan ve bazen çok aşırı ve şiddetli olabilen belirtileridir. Yapılan işle orantı değildir ve genellikle nedeni de belirsizdir. Genellikle gebeliğin 20. haftasından sonra geçer. Bu belirtiler hissedildiğinde dinlenmek ve sıvı almak gerekir.
SIK İDRARA ÇIKMA
Gebeliğin ilk döneminde , içinde bebekle birlikte büyüyen uterus (rahim) mesaneye (idrar kesesi) dışardan basınç yapar. Buna bağlı mesane duyarlılığı artışı ve kapasitesinin azalışı sık sık idrara çıkmakla sonuçlanır. Bu belirti genellikle gebeliğin ortalarında kaybolur ve gebeliğin ileri evrelerinde, bebeğin başının aşağı doğru inmesi ile yeniden ortaya çıkabilir. Bu belirti ayrıca idrar yolu enfeksiyonlarını da (sistit) ortaya çıkabilir, bu durumda genellikle ilaç tedavisi yapılır.
MEMELERDEKİ DEĞİŞİMLER
Gebelikte her dönemde az yada çok memelerde dolgunluk ,duyarlılık ve karıncalanma hissedilebilir. Memelerde büyüme en erken gebeliğin 2. ayında görülür. Meme uçları büyür ve etrafı ile birlikte rengi koyulaşır. Bunlar gebelik ile değişen hormonsal etkilere bağlıdır.
KİLO ALMA
Gebelik öncesi kilo ve gebelik süresindeki kilo artışı, doğacak bebeğin kilosuyla doğrudan ilişkilidir. Buna göre gebelik öncesi kilosu fazla olup, gebelikte çok fazla kilo alan annelerin bebekleri büyük; gebelik öncesi kilosu düşük ve gebelikte az kilo almış annelerin çocukları ise küçük doğacaktır.
Gebelikte görülen ortalama normal kilom alımı 9 -12.5 kg.dır. Gebeliğin başında kilolu olan gebeler, gebelik boyunca toplam 8-9 kg, normal kiloda olanlar ortalama 10 kg , aşırı zayıf olanlar ise 12.5 -13 kg olmalıdır. Gebeliğin ilk 3 ayında normal kilo arştı ortalama 1-1.5 kg.dır.
Gebeliği ilk 3 ayından sonra haftada ortalama 0.4 kg.lık kilo alım hızı normaldir. Gebelikte normalden fazla aşırı kilo alımı hipertansiyon ve zor doğuma neden olabilir. Tersine olarak kilo alamama da bir tehlike işareti olabilir. Gebeliğin 20. haftasında öncesine oranla hala 5 kg ‘dan az bir ağırlık artışı varsa, beslenme alışkanlıkları yeniden gözden geçirilmelidir.
GEBELİKTE DOKTOR ZİYARETLERİ
Klasik olarak gebelik süresi son adetin ilk gününden itibaren toplam 40 haftadır ve buda 280 güne tekabül eder. Bu nedenle her kadın adet tarihlerinin hiç değilse ilk günlerini takip etmelidir. Gebe bir kadın; 32. haftaya kadar ayda bir ,32-36 hafta arasında 15 günde bir, 36. haftadan doğuma kadar haftada bir olacak şekilde doktora( jinekoloğa ) gitmelidir. İlk muayenede tahmini doğum tarihi ile birlikte gebelikteki kişisel risk faktörleri belirlenir. Bazı laboratuar testleri yapılır. Kilo ve kan basıncı ölçülür. Ultrason ile bakarak kontrol edilerek gebelik değerlendirilir.
BEKLENEN DOĞUM TARİHİNİN HESAPLANMASI
Son adetinin ilk gününü doğru hatırlayan ve düzenli adet gören hanımlarda beklenen doğum tarihi kolay ve güvenilir olarak hesaplanabilir. Ancak son adet tarihini bilmeyen, düzenli adet görmeyen veya emzirirken gebe kalan hastalarda gebelik yaşının doğru hesaplanabilmesi için ilk 3 ayda periodik olarak ultrason değerlendirmesi yapılmalıdır. Bu süre geçirilirse 20. gebelik haftasından sonra ultrason ile belirlenen gebelik yaşının güvenirliği azdır.
GEBELİKTE DEMİR VE FOLİK ASİT ALIMI
Günümüz modern tedavi yaklaşımı, gebelikte demir eksikliği tedavisinin folik asit takviyesi ile desteklenmesidir. Bu nedenle ,gebelikte folik asit katkılı oral demir preparattları kullanılmalıdır. Gebelikte bu preparatların düzenli kullanımı çok önemlidir. Demir ve folik asit eksikliğinde ;nöral tüp defektleri ,plasentanın önde gelmesi,abortus(düşük), erken doğum,düşük doğum ağırlıklı bebek gibi komplikasyonlar olabilir.
- ÜÇ AYDA DOKTORA BAŞVURULMASI GEREKEN DURUMLAR
- Vajinal kanama
- İnatçı kusma
- İdrarda yanma
- Ateş veya titreme
- Karın ağrısı